Yürüdük…
Bir fosfor bombasıyla Gazze’de onlarca ayak yok oldu.
Yürüdük…
Bir imzayla evlerinden yurtlarından atıldı yüzlerce kadın, çocuk.
Yürüdük…
Sürekli açlık çeken insan sayısı 1 milyarı geçti dünya üzerinde.
Yürüdük…
En az 81 ülkede ifade özgülüğü yasalarla kısıtlandı.
Yürüdük…
Dünyanın yüzde ellisinde insanlar işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı.
Yürüdük…
Antarktika'da 2007, 2008 ve 2009 yıllarının yaz mevsiminde erime hızının, simülasyonlarda hesaplanan ve BM'nin son olarak 2007 yılında hazırladığı Dünya İklim Raporunda belirtilen ortalama hızdan yaklaşık yüzde 40 daha fazla olduğu açıklandı.
Yürüdük…
Şu atmış saniye içinde dünya üzerinde 500 çocuk tacize ya da cinsel şiddete uğratıldı.
Yürüdük…
Dünya üzerinde uyuşturucu madde kullanımı 200 milyonu aştı.
Yürüdük…
Geçtiğimiz yıl dünya üzerinde 13 milyon hektarlık orman yok edildi.
Yürüdük…
Dünyada toplam 439 nükleer reaktör kuruldu.
Yürüdük…
Dünyada 2025 yılında 1 milyar insanın ileri derecede su kıtlığı yaşamaya başlayacağı raporlaştırıldı.
Yürüdük…
Dünya üzerinde ruhsal rahatsızlığı/hastalığı olan insan sayısının yaklaşık 500 milyon kişiyi bulduğu tespit edildi.
Yürüdük…
Yürüdük…
Yürüdük…
Bütün bu tablo aynı sevimsizliğiyle, soğuk bir duvar gibi göğsümüze çarptı durdu.
Bir gün geldiğimiz yere dönmek istediğimizde,soğumuş küller göreceğiz belki…
Gri, paslanmış, kurumuş bir yaşam yığını…
Yürüyelim evet…
Ama görerek,
Ama düşünerek,
Ama sorgulayarak tüm bunları.
Yürüyüşümüz sevgiye, yürüyüşümüz doğaya, yürüyüşümüz yaşamın tam da yüreğine olsun.
Düşüncelerimize rövaşata attırmanın zamanı geldi de geçiyor bile...
Değişerek, dönüşerek, yükselerek yürümek, yeniden yeşermek için; sende elinini taşın altına koy.